13 Aralık 2007 Perşembe

MUSTAFA NECATİ SEPETÇİOĞLU YAZI DİZİSİ

AYDIN - AYDINLIK (1)

AYDIN - AYDINLIK (2)

AYDIN - AYDINLIK (3)

AYDIN - AYDINLIK (4)

AYDIN - AYDINLIK (5)

AYDIN - AYDINLIK (6)

AYDIN - AYDINLIK (7)

AYDIN - AYDINLIK (8)



KAYNAK: YENİÇAĞ GAZETESİ


AYDIN - AYDINLIK (1)
Benim kutsal ülkem, Türkiyem, keşke gül gülistan kokulu yarınların umudunda, kara bulutlardan uzak günlerin özlemini yaşamasaydı ve ben de aydın denilince sizlere batı coğrafyamızdan, güzelim Aydınımızdan söz etseydim hep, coğrafya yazsaydım; Aydın Efelerinin aydınlık yüreklerinden esenlikler duyurmayı kim istemez? Benim elimden gelmiyor.
Çünki kutsal ülkem, Türkiyem, eskidenberi vârolan, lâkin günümüzdeki kadar azmamış, azdırılmamış; Aydın Efelerinin ayağına toz bile olamayacak yüreksizlikde bir takım fakat câhil cesâretinde saldırgan "aydın"cıkların tasallutunda her gün biraz daha yıpranıp yıpratılarak bulut karalığının koyulaşmasına itiliyor.
Kara bulutlar yağmura gebedir, bereket getirir, herkes bilir; böyleliğine inansam ben de o "aydın"cıkların kölesi olabilirim. Öyle değil. Bunların karalığı hışım başımıza, rûhumuza kulluk tasmasıdır; öylesine bir yağır ki yapışmadık yer bırakmıyor.
Aydın,Osmanlı Türklerinin münevver'i sözümona. Lâkin münevverde "nûr" vardır; ışık saçmak içindir münevver. Her ne kadar Tanzîmat'tan sonra sislenmiş bir nûrun bulanıklığını yaşatmış ve yaymış bir Osmanlı Münevveri ortalığa yayılmış ise de Türk rûhunun hâlâ egemen ve özgür oluşu o münevveri Çanakkalede ebedî; Mustafa Kemal Paşanın azminde fırtınalaşan Varlık-Yokluk (aslında Millî Devlet Olma) savaşlarımızda ulaşılması zor dorukların tâcı yapmıştı.
İnönü Dönemi o münevveri aldı, alt-üst etti, devirdi; aydına çevirilmiş bir zıpçıktı münevver Demokrasi denilen döneme ip canbazı uçarılığıyla zıplayıverdi.


DEVAMI VE TAMAMI>>>


Hiç yorum yok: