11 Ocak 2008 Cuma

Popüler Başlıklar: Nurullah Genç

MESAJI GÖNEREN BORTECINE:

SİYAH GÖZLERİNE BENİDE GÖTÜR

Daha dokunmadan kurudu irem
Çöllere bir türlü yağamıyorum
Yeni bir koşunun başlangıcında
Biraz deprem sonrası,
Biraz şehir hülyası,
Bir kalp yangınından geriye kalan
Siyah gözlerine beni de götür
Artık bu yerlere sığamıyorum...

Pembe uçurtmalar yolladığından beri,
Sarardı tiryaki menekşeleri
Sonbaharın tozlu kafeslerinde,
Sevgi turnaları yakamıyorum
Turnalar gidiyor; ben kalıyorum...

Avareyim, asudeyim, yorgunum
Bilmiyorum neden sana vurgunum...

Erzurum garında banklar üstünde
Uyku tutmuyor karanlıkları
Yitik düşlerimi kovalıyorum
Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum...

Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
Siyah gözlerine beni de götür;
Baharın koynundan koparıp, sana
İpek bir mendile sardığım yüreğimle
Şehzade gülleri gönderiyorum
Umutlar kalıyor; ben gidiyorum...

Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini,
Kaptanları sorgulayan,
Yanından geçen küheylanların
Korku tufanına yakalandığı
Siyah gözlerine beni de götür...

Güneş ülkesinden gelen yiğitler
Benzeri olmayan bir dünya kursun
Cellat ayrılığın boynunu vursun...

Usul usul intizarı çürüten
Bu hercai diken, bu çılgın arzu
Sürüklüyor imkansız muştuların
Eşiğine, gönül vadilerini
Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
Düşüyorum tanyerine
Ya topla yaralı kırlangıçları
Ya da bu vefasız şarkıyı bitir
Özgürlüğe giden tutsaklar gibi
Siyah gözlerine beni de götür...

Nurullah GENÇ

MESAJI GÖNDEREN BORTECINE:

Aşk Ölümcül Bir Hülyadır




Hülya tatlı bir andır
Süzülür dibine selvi ağaçlarının
Zambakların, sevda çimenlerinin.
Dağlarda duman duman tütüyor sıla
Sıla da garibin omuzlarına
Güvercin gibi konan
Sadağında mumçiçeği serzeniş
Mızrakları cazibesiyle kıran
Saçları darmadağın
Bitişik bir hicrandır.
Ne fettan sarayların
Bitişik cilvekar yalnızlığı
Ne de bezirganları küçümseyen sultandır.
Gezinir içimizde hülya tatlı bir andır.
Ne gün başımı alıp gitsen karanlıklara
Çıkıyor bir köşeden karşıma kelebekler
Onlar da bir derbeder gibi mahrum öteden
Onlar da tanyerine bakıp hülyayı bekler.
Beyhude hekimlerin ülkesinde bir şehir
Çıkmaz sokaklarını düşlerimize açan
Bir sahura yıldızı gibi göklerde uçan
Köpüksüz anıların sihriyle akan nehir
Varlığı bestenigar, yokluğun deniz gibi
Gönül,safkan bir vefa atlasında şahlanır.
Asil fırtınalarda kaybolan bir iz gibi
Çölde aşk suretinde bir ahu peydahlanır.
Kum,yaldızlı giysiler içinde meşhur güzel
Ay öper eğilerek çölün yanaklarını
Ufukların delisi, soluk bir deniz gibi
Bir sayeban altında yürür hazinesine
Kah takılır uzaktan bir belanın sesine
Kah yüzü yıldızlara benzeyen bir rüyadır.
Bin tepede bayrağı dalgalanır Leyla'nın
Oysa aşk,karanlıkta ölümcül bir hülyadır.

Nurullah Genç

MESAJI GÖNDEREN BORTECINE:

İki Gözüm İki Çeşme




sen gideli ardında sadece hüzün
bir de rıhtımların şarkısı kaldı

senin senden öte bir şeyler olduğunu
biliyorum, ama akşam oluyor
ruhumu çöllere bırakıyorum

iki gözüm iki çeşme
bir sarhoş kurşunla kanatları kırılan
garip bir serçedir alınganlığım

biraz kum ve kelebek
bir de senin için geçtiğin yerlerde damla damla
yüreğime bulaşan
toprağın ah ü zar kalıntıları

hala anlayamadım
bizi bizden ayıran ısırgan otlarını
sen orda, bulutların arasında sessizce
ya da bilmem hangi şehrinde arzın
garip bir türkünün ardında yürüyorsun
benimse avuçlarında
gözlerinden artakalan
bir kaç yeşil renkli hayal denizi

iki gözüm iki çeşme
neye yanıyorum, biliyor musun
birleştiremedik kalplerimizi

Nurullah Genç

DEVAMI VE TAMAMI>>>

Hiç yorum yok: